Dershaneler kapatılacak mı?
Dershanelerin 1 Eylül 2015’te kapatılması kararı, gelecek yıl sınava girecek 900 bin lise ve 1 milyon 400 bin ortaokul öğrencisi ile velilerini kara kara düşündürüyor. Öğrencilerin sınava nasıl hazırlanacağı tam bir muamma.

Hükümetin, maddi yükü azaltacak iddiasıyla sunduğu sistem, sınava hazırlık maliyetini de en az ikiye katlıyor.
Lise sona geçen öğrenci, iyi bir üniversiteye girmek istiyorsa Dershaneden dönüşen temel liselere gitmek ya da özel ders almak zorunda. Temel liselerin fiyatı 6 bin liradan başlıyor, 20 bine kadar çıkıyor. Bu, yıllık 1.500 ile 4 bin lira arasında olan dershane ücretini katlıyor. Özel ders ile sınava hazırlanmanın faturası da yaklaşık 24 bin lira. Diğer seçenek Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), okullarda açtığı takviye kursu. Ancak Kırşehir’deki bir okulda 1.500 lira ‘ek ders’parası istenmesi, okul kurslarının söylendiği gibi ücretsiz olmayacağını, veliye dershane kadar maliyet yükleyeceğini gösteriyor.
Mezun olmuş ama üniversiteye giremeyen öğrencilerin temel liselerden hazırlık hizmeti alma imkânı yok. Onlar için tek alternatif Halk Eğitim Merkezleri. Bu kurumların eğitim kalitesi ve öğrenciye ne kadar destek sunacağı belirsiz.
Dershaneler 1 Eylül’de kanun zoruyla kapanacak ama eğitim sisteminden kaynaklanan takviye ders ihtiyacı bitmeyecek. Her yıl liselere yerleştirme sınavına yaklaşık 1 milyon 400 bin öğrenci, üniversite sınavlarına ise 2 milyonu aşkın aday giriyor. Büyük çoğunluğunu lise son sınıf öğrencilerinin oluşturduğu bu rakamın 500 binlik dilimini, mezun olup tekrar sınava girenler oluşturuyor. Tüm eğitim camiası zorunlu kapanma ve dönüşüme karşı çıkarken hükümet, uyarılara kulak tıkamış durumda.
Eğitimciler, dershanelerin kapatılması için gerekçe gösterilen ‘vatandaş ineğini satmak zorunda kalıyor’ tezinin de gerçeği yansıtmadığına dikkat çekiyor. Aileleri sınava hazırlık için bir inek parasından daha fazlasını bulmaya itecek bir sistemin oluşacağının altını çiziyorlar. Dershanenin bir veliye maliyeti yerel olarak farklılıklar gösterse de yıllık olarak bin 500 ile 4 bin lira arasında değişiyordu. Kapatmayla birlikte boşluğu dolduracak alternatiflerin veliye yansıması ise şöyle olacak:
Devlet okulunda 1.500 liraya dershane!
Dershaneleri kapatma girişimi ile doğacak ihtiyacı Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), okullarda açtığı takviye kurslarla gidermeye çalışıyor. Ders başına ücret alan okuldaki öğretmenlerle, öğrencilere kurs veriliyor. Beklenen ilgiyi görmeyen bu kurslar yerine Veliler başka arayışlara yöneliyor. Yine, Kırşehir’de bir okulda velilerden ‘ek ders’ adı altında istenen para skandal niteliğinde. MEB’e şikâyet mektubu gönderen veli ek ders adı altında ve zorunlu olarak kendisinden 1.500 lira istenmesine tepki gösterdi. Veli mektubunda, lisede okuyan çocuğundan hafta içi ve hafta sonları verilecek dershane hizmeti için, dershane bedelini bile aşan miktarlar istendiğinin altını çizdi.
Mezunlar HEM’lere!
Dershaneden temel liseye dönüşen okullar da lise son sınıfa geçen öğrenciler için alternatiflerden biri. Dershaneler kapanacak düşüncesi ile ek ders desteğini bu okullara geçerek almak isteyen öğrenciler, şimdiden kayıt yaptırıyor. Söz konusu liselerde öğrenciler hem okul müfredatına hem de sınav sistemine yönelik eğitim alacak. 2018-2019 yılına kadar eğitim verebilecek olan bu okulların fiyatı yıllık 6 bin liradan başlıyor. 20 bin liraya kadar çıkıyor.
Mezun öğrencilerin ise sınava hazırlıkta dönüşüm lisesinden hizmet alma şansı yok. Mezunlara, tek alternatif Halk Eğitim Merkezleri (HEM) kalıyor. Buralardaki eğitim kalitesi ve ne kadar öğrenciye eğitim desteği sunacağı ise muamma.
Tek ders veren kurslar 12 bin lira
Bir diğer alternatif ise ‘Matematik ve Fizik Kurs Merkezi’, ‘Eğitim Danışmanlık’ gibi adlarla faaliyet gösteren yerler. Fakat burada hem kurslar sınırlı hem de belirli dersleri verebildikleri için alınacak derslere göre fiyatlandırma yapılıyor. Ödenecekparanın bir ders için yıllık 2 bin ile 3 bin lira arasında değişmesi bekleniyor. Sınavlara hazırlanan adayların en az 4 ders aldıkları düşünülürse kursun maliyeti 12 bin lirayı buluyor.
Özel ders isteyen 24 bin lira verecek
Bu seçenek yasal olarak bir zemine oturmamakla birlikte, gelir durumu yüksek ailelerin evlerinde ders aldırma yöntemi olarak ortaya çıkıyor. Bir ders ücreti 60-300 lira arasında değişiyor. Ortalama 150 lira olduğu düşünülerek basit bir hesaplama yapıldığında, haftalık en az 4 ders alan bir öğrencinin aylık ödemesi gereken tutar 2 bin 400 lirayı buluyor. 10 aylık sınava hazırlık maliyeti ise 24 bin lira. Uzman olmayan bir ders veren tercih edilirse yıllık rakam ancak 9 bin 600 liraya düşüyor.
‘Veliye de öğrenciye de yazık’
Zaman'ın haberine göre, Aktif Eğitim-Sen Genel Başkanı Osman Bahçe, dershaneleri kapatmanın zararının veliye ve gençlere çıkacağına dikkat çekiyor. Sınavlar var olduğu sürece velilerin çocuklarına takviye eğitimi aldıracağını ve daha ciddi bedeller ödemek zorunda kalacağını vurgulayan Bahçe şu tespit ve uyarılarda bulunuyor: “Dershaneleri kapatan devlet hafta sonları bizzat kendisi devlet okullarında dershanecilik yapmaya kalkıyor ve başarılı olamıyor. Sınavlara hazırlama bahanesiyle veliden para alsa da devlet mantığıyla hareket ediyor. Dershanelerde oluşan sinerji oluşmadığından velinin parasına, çocukların zamanına yazık olacak. Hükümet dershanelerin kapanması sürecinde hiçbir mağduriyet yaşatmayacağını söyledi ancak bu sözleri yerine getirmedi. Dershane öğretmenlerini MEB’de işe alarak mağdur etmeyeceklerini söylediler, ancak bazılarını eleyebilmek için subjektif sözlü sınav getirdiler. Dershaneleri okula dönüştürerek işletmecileri mağdur etmeyeceklerini söylediler, ancak iptal edilmiş yönetmeliklere bağlı taciz denetimleriyle, düzmece şikâyetlerle başlatılan soruşturmalarla bazı kurumları dönüştürmemek için kampanya başlattılar. Bakan düzeyinde beyanlarla ‘millete ait bazı kurumlara bir yolunu bulup dönüşüm izni vermeyeceklerini’ ifade ettiler. Süreci başlatırken söylenen gerekçelerin tamamı bahaneymiş.”
kaynak;zaman gazetesi

1 تعليقات

  1. Eğitimin kötü olup dersanelere ihtiyaç duyulan sistemlerde dersaneler arası ticari rekabette kaçınılmaz olarak gelinecek nokta şüphe,şaibe, içsel bilgiye erişim, etik ve yasa dışıliktir. Her sınav türü ve döneminde benzer konular toplumu yormaktadır. Çözüm tüm eğitim alanlarında köklü düzenlemeler ve dersanelerin kapatılmasıdır.
    Fethi Yılmaz yazdı 04.03.2019
    Tıpta Uzmanlık Sınavı sonrasında ÖSYM’nin soruları ve cevap anahtarını yayımlamadan önce sınav soruları sosyal medyada yer aldı. 24 Şubat 2019 Pazar günü gerçekleşen Tıpta Uzmanlık Sınavı öncesinde soruların Whatsapp gruplarında paylaşıldığı iddia edilirken, TUS sorularının çalındığı tartışmaları gündeme gelmişti.Sınav sorularının çalındığı iddiaları üzerine ÖSYM açıklama yaptı. TUS soruları ve cevap anahtarının çalındığı iddialarının odağındaki TUSDATA isimli dershane de konuyla ilgili açıklama yaptı. TUS’a giren doktorların Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne yaptıkları şikayetler ve söyledikleri, “sınav soruları çalındı mı” sorularını kuvvetlendirdi. Sınava giren bir doktor konuyla ilgili, "Bugün TUS dershanesine gitmeden başarı elde etmek çok zor” dedikten sonra, “Sızıntı iddiasının odağındaki TUS dershanesinin sınav öncesi 50 kişilik özel gizli grup oluşturduğunu ileri sürülüyor. Sınav soruları derece yapmaları için bu özel gruba verildi iddiası var. Bir de yüzde 98 soru tutturma, çıkan tüm sorulara referans spot bilgi paylaşımı sızıntı ihtimalini kuvvetlendiriyor. Binlerce tıp doktorunun emeğinin çalınmasına sessiz kalınmamalı” iddialarında bulunmuştu. Konuyla ilgili sosyal medyada ve farklı mecralarda da iddialar dile getirilmesi üzerine, TUSDATA sınava giren hocalarının soruları ezberledigini ifade etmişti. CİMER’e yapılan şikayete ÖSYM Hukuk Müşavirliği yanıt vermişti. ÖSYM açıklamasında, TUSDATA’nın “soruları ezberledik” şeklindeki açıklamasına yer verdi ve sorular ÖSYM'den iki gün erken açıklandığı için telif hakkı konusunda yasal işlem başlatılacağı ifade edildi.
    ÖSYM Başkanlığı Hukuk Müşavirliği CİMER’e yapılan şikayete şöyle yanıt vermişti: ÖSYM tarafından gerçekleştirilen sınavlarda, sınavlara giren bazı adaylarca sınav esnasında sorular ezberlenerek (bazen farklı adaylarca sınav esnasında ezberlenen sorular sınavdan sonra bir araya getirilerek) sınav sonrasında facebook, twitter, instagram, whatsapp, youtube gibi sosyal medya platformları üzerinden paylaşılabilmektedir.
    Orijnaline en yakın şekilde çıkartarak soruları sınav bittikten sonra whatsapp üzerinden paylaştıkları açıkça ifade edilmiştir.Telif hakkı Başkanlığımıza ait olan sınav soru ve cevaplarının 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa aykırı olarak Başkanlığımızın yazılı izni olmaksızın yayınlanması suç olduğundan sınav sonrasında soruları izinsiz yayınlayan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmakta ve aynı zamanda erişimin engellenmesi kararı verilmesi, Sulh Ceza Mahkemesi Hakimliğinden talep edilmektedir.ilgili kişi ve kurumlar hakkında gerekli yasal işlemler başlatılmıştır.”
    2019-TUS sorularının sızdırıldığı iddiaların merkezinde olan TUSDATA’nın kurucuları arasında yer alan Uzman Doktor Sami Selçukbiricik’in bağlantıları da dikkat çekiyor. Uz. Dr. Sami Selçuk Biricik, kurucu olmasının yanı sıra, çeşitli illerde yapılan TUSDATA seminerlerine konuşmacı olarak katılıyor ve DUSDATA sitesinde yazarlık yapıyor İstanbul’da İskenderpaşa Cemaati’nin lideri Muhammed Nureddin Coşan’ın vakfettiği “Asfa Eğitim Vakfı" yönetim kurulunda, TUS sorularını sızdırdığı öne sürülen TUSDATA’nın kurucusu Uz.Dr.Sami Selçukbiricik’in adı da geçiyor. Sami Selçukbiricik, Özel Asfa Ferda Koleji Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı.
    Türkiye geçmişte ÖSYM sınav hırsızlıklarıni geçmişte çok yaşadı. Dün FETÖ’nün yaptığı sınav hırsızlıklarının sonucunda Türkiye hala bedel öderken bugün devlete yerleştirilen başka cemaatler üzerinden yine aynı iddiaların konuşulması “Ne zaman ders alacağız” sorularını da beraberinde getiriyor.Fethi Yılmaz Odatv.com

    ردحذف

إرسال تعليق

أحدث أقدم