Götür küpü, dök küpü. Getir küpü dök küpü.


Gül dibi, bülbül dili gibi.


Çarşıda koza ucuz, çarşıda darı ucuz, çarşıda boza da ucuz mu?


Falcı, falcının falına, fasa fiso dedi.


O pikap, şu pikap, bu pikap.


Sudan çıktı iki su şadısı, biri erkek su şadısı, diğeri dişi su şadısı.


Keşkekçinin keşkeklenmiş keşkek kepçesi.


Bu bankaya eski veznedar gelecek, bu bankaya eski vezne dar gelecek.


Bu evi yıkıp yapsak da mı otursak, yoksa yıkmasak onarsak da mı otursak?


Pireli peyniri perhizli pireler tepelerse pireli peynirler de pır pır pervaz ederler.


Ocak kıvılcımlandırıcılardan mısın, kapı gıcırdatıcılardan mısın? Ne ocak kıvılcımlandırıcılardanım, ne kapı gıcırdatıcılardanım.


Çatalcada topal çoban çatal yapıp çatal satar, nesi için çatalcada topal çoban çatal yapıp çatal satar?


Dört deryanın deresini dört dergâhın derbendine devrederlerse, dört deryadan dört dert, dört dergâhtan dört dev çıkar.


Bir tarlaya kemeken ekmişler. İki kürkü yırtık kel kör kirpi dadanmış. Biri erkek kürkü yırtık kel kör kirpi, öteki dişi kürkü yırtık kel kör kirpi. Kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürkünü, kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürküne, kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürkünü, kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürküne eklemişler.


Kırk kırık küp kırkının da kulpu kırık kara küp.


A be kuru dayı ne kuru sarı darı bu darı a be kuru dayı.


Şu karşıdaki kara kuru kavak , karardın mı, ey kara kuru kavak sarardın mı ey kara kuru kavak!


Paşa tası ile beş has tas kayısı hoşafı.


Sen seni bil, sen seni, bil sen seni, bil sen seni, sen seni bilmezsen patlatırlar enseni.


El alem aladana aldı aladanalandı da biz bir aladana alıp aladanalanamadık.


Çarık çorap dolak, ben sana çarık çorap dolak mı dedim?


Sizin damda var beş boz başlı beş boz ördek
Bizim damda var beş boz başlı beş boz ördek
Sizin damdaki beş boz başlı beş boz ördek
Bizim damdaki beş boz başlı beş boz ördek
Siz de bizcileyin beş boz başlı beş boz ördek misiniz demiş.


Lâla lâtif lâleli lâmbasını lâcivert lâke lâvabodan nâzik, nâdide şefkâte verdi.


Gece penceredeki benekli tekir kedi tenceresindeki eti yedi.


Davulcu dede dışarıklı dikişçiyi dolandırırken dönemecin duvarından düştü.


Galip Geyve’de gır gır giden gocuklu göçmen gururluya güldü.


Habeş hemşire hırkalı hizmetçi hoppa hödüğe hurmaları hürmetle sundu.


Kara kahküllü ketenli kız kibar komşusuna köprülü kuyuda küstü.


Şamlı, şemsiyeli, şıracı,şişko, şoför, şölende, şurupçuları şüphelendirdi.


Sandıklıda sepetleri sıralı simitçi sofrada sökülen sucukları süpürdü.


Tatar tepsici tıknaz titiz Tosun tömbekici tulumbacıyla tütün tüttürdü.


Hakkı hakkının hakkını yemiş.Hakkı Hakkı’dan hakkını istemiş. Hakkıya hakkını vermeyince haklı da Hakkı’nın hakkından gelmiş.


Biz onlara ders verelim derken onlarda bize ders vermişler,şimdi gidip onlara bir ders daha verelim de biz onlara ders verirken gelip bize ders vermek neymiş görsünler.


Yaprağın üstünde bir tırtıl, yaprağı yiyor kıtır kıtır, yaprağı yeme pis hain tırtıl.


Post a Comment

أحدث أقدم