Sizler için vizyondaki filmleri araştırdık. Yanlızca vizyondaki filmleri değil daha önceden de vizyonlarda olan filmleri bir bir tanıtacaz sizlere. Belki bu filmlerden bazılarını geçmişte izlemişsinizdir ama eminim ki aşağıda anlatacağım şekline ilk defa şahit olacaksınız. Lafı uzatmadan başlayalım filmlerimizi tanıtmaya. Arkanıza yaslanın ve dikkatlerinizi toplamaya çalışın.

Birinci filmimiz; SÖMÜRGE
senarist; İNGİLTERE
başrol; ABD
yapım; Beyaz adam
filmin konusu; Sanayi inkılabından sonra büyük değişimler oldu dünyada. Artık ülkeler birbirinin topraklarına gözdikmeye daha reel bir bahane bulmuştu. Bu bahaneler maddiyata kazanç sağlarken maneviyatı hepten yok etme yolunda usul usul ilerliyordu. Ülkeler birbirlerinin toprak zenginliğinden faydalanmak için savaş açıyordu
bir birine. İnsanlar kazandıkça kazandı, kazandıkça hırslandı . Aç gözlü beyaz adam hammadde arayışına girer. Düşüncesi daha kaliteli ürünü daha aza maletmekti. Beyaz adam dünyanın tek hakimi sayıyordu kendini. Renginin açıklığını tanrı lütfu sayıyor ve siyah adama köle muamelesi yapıyordu. Beyaz adam, siyah adama hep aşağılayıcı ve kibirli bir ifadeyle bakıyor, bu dünyada yaşamayı çok görüyordu.Coğrafik keşif yapıyorum diye girdiği köylerini, alt üst edip, kadınlarına kızlarına tecavüz etti. Yaşlı ve çocukları öldürüp, genç ve iş yapabilecek erkekleri kendi fabriklrında boğaz tokluğuna çalıştırdı. Kadınları ve kızlar esir alıp kendi ülkelerinde genel evlere sermaye yaptılar. Kendini tanrı ahdeden bu adam insanlıktan yoksun, bir imparatorluk kurdu keşfettiğini düşündüğü coğrafyasında.

İkinci filmimiz; ATOM BOMBASI
(birinci filmin devamı niteliğindedir)

Senarist; ABD
başrol; ABD
yapım; ABD
filmin konusu; Dünya 2. dünya savaşındaydı. Herkesin ‘Artık savaş bitti.’ dediği anda. Kendini tanrı sayan beyaz adam, kendince show yapmak istedi, avucunuiçine aldığı dünyaya. “En büyük benim, ben tanrıyım, hepiniz benim kölesimsiniz.” demek istiyordu. Vahşi zaferi, gözlerine hırs bürümüştü. Bütün dünyaya gücünü göstermeli ve onların hayal bile edemediği bir güce sahip olmalıydı.6 ağustos 1945 pazartesi sabahında saat 8.15 de beyaz adam ilk kez atom bombası attı kendisine tehdit saydığı Japonya’ya. Beyaz adamın zülmü ten rengi meselesinden, çıkar meselesi boyutuna şekil almıştı. Bir türlü doymak bilmeyen beyaz adam. Kazandığı zaferin gururunu yaşıyordu. Ülkenin her yerinde bir bayram havası vardı. Beyaz adam öyle büyük bir zülüm yapmıştı ki müttefikleri bile ecel terleri dökmeye başlamıştı. Zaten beyaz adamında niyeti buydu. Dünyaya patron olduğunu ıspatladı. O bombadan sonraki enkaz onun haklı gururu olmuştu. Ne ölen binlerce insan, ne yanıp kül olan arazi, ne bombanın yaydığı etki ne de yok olan toprak örtüsü gölge düşürememişti, beyaz adamın mutluluğuna. Beyaz adam istediği şeyi almak için her türlü zülmü doğru saymıştı. Bütün dünyayı avucuna almıştı artık. İstediği gibi yönetiyordu. Barış adı altında örgütler kurup, savaşıyordu. Kendi çıkarına ters gelen her türlü olayın faili, karşısında beyaz adamı buluyordu. Bütün dünyanın kaderiyle oynuyordu. Atom bombasının düştüğü yerde ot bitmedi bir daha. Çocuklar amansız hastalıkların pençesine düştü. Bebekler sakat doğdu. Beyaz adam oyunlar, yazıyor oyunlar oynuyordu. Hep o kazanıyordu.

üçüncü filmimiz; KUZEY AFRİKA
senarist;ABD
başrol;KUZEY AFRİKA ÜLKELERİ
yapım;ABD
filmin konusu; Dünyaya istediği şekilde yön veren Abd bu sefer gözünü Afrika’ya çevirdi. Hedef petrol ve petrol ülkeleri. Üstelik silah veya top kullanmadan, halkın cehaletini, nefsi arzusunu kullanarak. Sam amca oyun oynuyor yine. Bu sefer oyunu gün gibi ortada. Önce ülkenin içine sızarak onlara amerikanın süslü imajını tanıtıp, benimsetiyor. Halkı kışkırtıp isyana sebep oluyor. Huzuru bozuyor. Sonra güya huzur sağlamak için kendi kurduğu, kendi yönettiği, barış örgütlerini ülkeye gönderiyor. Sonuç Kuzey afrika kan ağlıyor.


İşte vizyondaki filmler, bunlar. Şimdi oturup bu filmleri izlemeye devam etmek de bizim elimizde, dersimizi alıp etrafımızdakileri uyarmak, bilinçlendirmek de.
Durumu size bir örnekle özetliyeyim. Mahallemizde çok kabadayı biri var diyelim. Tam anlamıyla bir bela, mikrop. Onun bize tek başına gücü yetmez. Çünkü biz biriz, abi-kardeşiz anne-babayız kısacası aileyiz. O ise tek başına ve dış kapının dış mandalı. Fakat o kişi, bizi kışkırtıp, birbirimize düşürüyor ve sonrada tek başına hepimizi bir bir avlıyor. Oyun gayet basit. Biz birbirimizle uğraşırsak başkalarıda bizimle uğraşır hem de daha gaddar ve daha zalimce. Yok eğer bir olursak, aile olursak o, asla bizi avlayamaz. Problem de basit çözüm de basit. Yeter ki birbirimize sahip çıkalım, ALLAH’ın izniyle herşey kolay olur.

YUNUS GÜNEY 2011

VİZYONDAKİ FİLMLER

Post a Comment

Daha yeni Daha eski